Trump’ın Tarifeleri ve Çin’in Stratejik Kazancı
Trump’ın Tarifeleri ve Çin’in Stratejik Kazancı
ABD–Çin ticaret savaşında Trump’ın adımları ve Çin’in stratejik kazanımları, ekonomik çatışmayı jeopolitik bir hesaplaşmaya dönüştürüyor.
ABD ile Çin arasında uzun süredir devam eden ticaret savaşında, son gelişmeler her iki tarafın da farklı çıkarlar doğrultusunda adımlar attığını gösteriyor. ABD Hazine Bakanı Scott Bessent’in tarifeleri "sürdürülemez" olarak nitelendirmesi, Washington’un mevcut ticaret stratejisinde revizyona gidebileceğinin sinyali. Ancak bu açıklamaların hemen ardından gelen “elektronik ürünlerde vergi muafiyeti” kararı, ABD'nin kendi ekonomik kırılganlıklarını da açıkça ortaya koymuş oldu.
Çin ise bu gelişmeleri stratejik bir fırsata çevirmiş gibi görünüyor. Trump yönetiminin Tayvan üzerindeki muhtemel etkisi ve özellikle elektronik ürünlerdeki geri adımı, Pekin için ciddi bir kazanım. Çünkü bu hamle, hem Çin’in ekonomik olarak rahatlamasını sağladı hem de ABD’nin Tayvan konusunda uygulayabileceği yaptırımların sınırlarını daralttı.
Öte yandan Çin kamuoyunda giderek yükselen milliyetçi duygular, sosyal medyada Amerikan ürünlerine boykot çağrıları ve hükümetin yerel üreticilere verdiği destekle birleşince, Çin’in bu savaştan daha güçlü çıktığına dair bir algı oluşturuldu. Mao Zedong’un “kazanana kadar vazgeçmeyeceğiz” temalı videosunun viral olması da bu psikolojik üstünlüğün bir parçası.
Ticari savaşın kısa vadede sona ermesi beklenmese de, ABD’nin ithalatta tüketiciye doğrudan yansıyacak ürünlerde geri adım atması, Çin’in beklenenden daha az zarar görerek süreci yönettiğini ortaya koyuyor. Özellikle yüksek katma değerli ürünlerde Çin ihracatını kısıtlamaya çalışan Washington, karşılığında düşük katma değerli ürünlerde esneklik sağlıyor. Bu denge, ABD’nin iç siyasetinde de kritik bir rol oynuyor: Trump’ın tarım eyaletlerindeki seçmenini memnun etmek için yaptığı bu takas, ticaretin sadece ekonomi değil, aynı zamanda seçim stratejisi olduğunu da gösteriyor.
Sonuç olarak, ABD–Çin ilişkileri sadece gümrük vergileriyle sınırlı kalmayacak. Bu kriz, Tayvan gibi daha derin meseleleri de tetikleyebilir. Çin’in bu süreci ulusal bütünlük ve ekonomik toparlanma için bir fırsat olarak gördüğü açık. ABD ise kendi iç tüketimi ve küresel imajı arasında sıkışmış durumda. Ticaret savaşı, ekonomik boyutunun ötesinde, artık küresel liderlik savaşının bir uzantısı haline gelmiş durumda.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.