Ahmet Özer: Tutuklanmam Barış Sürecine Bumerang Etkisi Yaptı

Son Dakika 22.07.2025 - 18:11, Güncelleme: 22.07.2025 - 18:11 232 kez okundu.
 

Ahmet Özer: Tutuklanmam Barış Sürecine Bumerang Etkisi Yaptı

Ahmet Özer, haksız tutuklanmasının barış sürecine zarar verdiğini söyledi, kayyımlara son verilip erken seçimle halkın rahatlatılmasını istedi.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, haksız tutuklanmasının barış sürecine zarar verdiğini söyledi, kayyımlara son verilip erken seçimle halkın rahatlatılmasını istedi. Haber Başlığı (70 karakter): Ahmet Özer: Tutuklanmam Barış Sürecine Bumerang Etkisi Yaptı Spot Başlık (160 karakter): Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, haksız tutuklanmasının barış sürecine zarar verdiğini söyledi, kayyımlara son verilip erken seçimle halkın rahatlatılmasını istedi. Haber Metni: Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, 30 Ekim 2024’te “silahlı terör örgütü PKK/KCK üyesi olmak” suçlamasıyla tutuklanmasının ardından, 14 Temmuz 2025’te bu davadan tahliye edildi. Ancak “ihaleye fesat karıştırma” iddiasıyla hala cezaevinde bulunan Özer, yaşadığı hukuki sürecin, Türkiye’nin “Terörsüz Türkiye” ve barış sürecine zarar verdiğini belirtti. Özer, Esenyurt’ta yarattığı yüksek sinerji, Kürt seçmenle CHP arasındaki bağı güçlendirmesi ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024’teki barış süreci çağrısına hükümetin verdiği yanıtın, tutuklanmasının temel nedenleri olduğunu savundu. Özer, “Haksız yere tutuklanmam, barış süreci geliştikçe bumerang etkisi yaptı. Barış sürecini destekliyorum, ancak bir yandan ömrünü barışa adamış birini örgüt üyeliğiyle suçlamak akla, mantığa, vicdana aykırı,” dedi. Özer, hükümetin CHP’yi kriminalize etme çabalarının, Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atama girişimiyle bağlantılı olduğunu ifade etti. “Seçimle alamadıkları Esenyurt’u kayyımla ele geçirmek istediler. Kürt seçmenle kurduğum bağ ve CHP’ye oy vermeleri hükümeti rahatsız etti,” diyerek operasyonun siyasi olduğunu vurguladı. Ayrıca, Bahçeli’nin CHP’ye yönelik operasyonların barış sürecine zarar verdiğini fark ettiğini ve bu konuda daha samimi bir tutum sergilediğini belirtti. Özer, Bahçeli’nin kurmaylarının “tutuksuz yargılama esastır” çıkışlarını örnek göstererek, ana muhalefetin dışlanmasının toplumsal barışı engellediğini söyledi. Kürt sorununun çözümüne dair yıllardır çalışan bir akademisyen olarak Özer, barış sürecinin başarısı için somut adımlar önerdi: “Kayyım politikası lağvedilmeli, seçilmişler görevlerine iade edilmeli, hasta tutuklular serbest bırakılmalı, antidemokratik yasalar ayıklanmalı.” Toplumda bölünme paranoyasının terk edilmesi gerektiğini vurgulayan Özer, eşit temelde demokrasi ve barışın, Türkler ve Kürtler için bir arada yaşamın temeli olduğunu belirtti. Tahminlerine göre Türkiye’de yaklaşık 25 milyon Kürt yaşadığını, ancak etnik kimlik sayımı yapılmadığı için kesin verilerin devletin tekelinde olduğunu ifade etti. Özer, “Kent Uzlaşısı” suçlamalarının, CHP ile DEM’in seçim ittifakını kriminalize etme çabası olduğunu, ancak bu girişimin başarısızlığa uğradığını savundu. “Demokrasi uzlaşı rejimidir. DEM’in Esenyurt’ta bizi desteklemesi yasal, ama iktidar bunu suç sayıyor. Çifte standarttan vazgeçilmeli,” dedi. CHP lideri Özgür Özel ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun barış süreci ve Kürt sorununun çözümü konusundaki cesur tavırlarını öven Özer, “Kürt sorunu bizim iktidarımızda çözülecek” sözlerini değerli bulduğunu belirtti. Tutukluluğunun hukuksuz olduğunu vurgulayan Özer, “gizli tanık” beyanlarının sonradan uydurulduğunu, 13 yıllık HTS kayıtlarında Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder gibi isimlerle görüşmelerinin suç sayıldığını, ancak bu isimlerle hükümet yetkililerinin de görüştüğünü hatırlattı. “694 teröristle görüştü” iddiasının mesnetsiz olduğunu, listede akademisyenler, gazeteciler ve hatta AKP’lilerin bulunduğunu belirtti. Özer, “ihaleye fesat karıştırma” iddiasının da kayyım yönetiminin sorumluluğunda olduğunu, bu davadan da beraat edeceğine inandığını söyledi. Erken seçim çağrısı yaparak, “Toplumsal rıza zorla sağlanamaz. Seçimle gelen seçimle gitmeli. Halkı rahatlatmak için erken seçim şart,” dedi.
Ahmet Özer, haksız tutuklanmasının barış sürecine zarar verdiğini söyledi, kayyımlara son verilip erken seçimle halkın rahatlatılmasını istedi.

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, haksız tutuklanmasının barış sürecine zarar verdiğini söyledi, kayyımlara son verilip erken seçimle halkın rahatlatılmasını istedi.

Haber Başlığı (70 karakter):
Ahmet Özer: Tutuklanmam Barış Sürecine Bumerang Etkisi Yaptı

Spot Başlık (160 karakter):
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, haksız tutuklanmasının barış sürecine zarar verdiğini söyledi, kayyımlara son verilip erken seçimle halkın rahatlatılmasını istedi.

Haber Metni:
Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, 30 Ekim 2024’te “silahlı terör örgütü PKK/KCK üyesi olmak” suçlamasıyla tutuklanmasının ardından, 14 Temmuz 2025’te bu davadan tahliye edildi. Ancak “ihaleye fesat karıştırma” iddiasıyla hala cezaevinde bulunan Özer, yaşadığı hukuki sürecin, Türkiye’nin “Terörsüz Türkiye” ve barış sürecine zarar verdiğini belirtti. Özer, Esenyurt’ta yarattığı yüksek sinerji, Kürt seçmenle CHP arasındaki bağı güçlendirmesi ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024’teki barış süreci çağrısına hükümetin verdiği yanıtın, tutuklanmasının temel nedenleri olduğunu savundu. Özer, “Haksız yere tutuklanmam, barış süreci geliştikçe bumerang etkisi yaptı. Barış sürecini destekliyorum, ancak bir yandan ömrünü barışa adamış birini örgüt üyeliğiyle suçlamak akla, mantığa, vicdana aykırı,” dedi.

Özer, hükümetin CHP’yi kriminalize etme çabalarının, Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atama girişimiyle bağlantılı olduğunu ifade etti. “Seçimle alamadıkları Esenyurt’u kayyımla ele geçirmek istediler. Kürt seçmenle kurduğum bağ ve CHP’ye oy vermeleri hükümeti rahatsız etti,” diyerek operasyonun siyasi olduğunu vurguladı. Ayrıca, Bahçeli’nin CHP’ye yönelik operasyonların barış sürecine zarar verdiğini fark ettiğini ve bu konuda daha samimi bir tutum sergilediğini belirtti. Özer, Bahçeli’nin kurmaylarının “tutuksuz yargılama esastır” çıkışlarını örnek göstererek, ana muhalefetin dışlanmasının toplumsal barışı engellediğini söyledi.

Kürt sorununun çözümüne dair yıllardır çalışan bir akademisyen olarak Özer, barış sürecinin başarısı için somut adımlar önerdi: “ Kayyım politikası lağvedilmeli, seçilmişler görevlerine iade edilmeli, hasta tutuklular serbest bırakılmalı, antidemokratik yasalar ayıklanmalı.” Toplumda bölünme paranoyasının terk edilmesi gerektiğini vurgulayan Özer, eşit temelde demokrasi ve barışın, Türkler ve Kürtler için bir arada yaşamın temeli olduğunu belirtti. Tahminlerine göre Türkiye’de yaklaşık 25 milyon Kürt yaşadığını, ancak etnik kimlik sayımı yapılmadığı için kesin verilerin devletin tekelinde olduğunu ifade etti.

Özer, “Kent Uzlaşısı” suçlamalarının, CHP ile DEM’in seçim ittifakını kriminalize etme çabası olduğunu, ancak bu girişimin başarısızlığa uğradığını savundu. “Demokrasi uzlaşı rejimidir. DEM’in Esenyurt’ta bizi desteklemesi yasal, ama iktidar bunu suç sayıyor. Çifte standarttan vazgeçilmeli,” dedi. CHP lideri Özgür Özel ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun barış süreci ve Kürt sorununun çözümü konusundaki cesur tavırlarını öven Özer, “ Kürt sorunu bizim iktidarımızda çözülecek” sözlerini değerli bulduğunu belirtti.

Tutukluluğunun hukuksuz olduğunu vurgulayan Özer, “gizli tanık” beyanlarının sonradan uydurulduğunu, 13 yıllık HTS kayıtlarında Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder gibi isimlerle görüşmelerinin suç sayıldığını, ancak bu isimlerle hükümet yetkililerinin de görüştüğünü hatırlattı. “694 teröristle görüştü” iddiasının mesnetsiz olduğunu, listede akademisyenler, gazeteciler ve hatta AKP’lilerin bulunduğunu belirtti. Özer, “ihaleye fesat karıştırma” iddiasının da kayyım yönetiminin sorumluluğunda olduğunu, bu davadan da beraat edeceğine inandığını söyledi. Erken seçim çağrısı yaparak, “Toplumsal rıza zorla sağlanamaz. Seçimle gelen seçimle gitmeli. Halkı rahatlatmak için erken seçim şart,” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve meydantv.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.