Ç. Şengör: İstanbul’daki 6,2’lik Deprem daha büyüğünün Öncüsü Olabilir
Ç. Şengör: İstanbul’daki 6,2’lik Deprem daha büyüğünün Öncüsü Olabilir
Yer bilimci Prof. Dr. Celal Şengör, Silivri açıklarında yaşanan 6,2 büyüklüğündeki depremin “beklenen büyük Marmara depremi” için bir öncü olabileceğini söyledi
İstanbul’da Silivri açıklarında kaydedilen 6,2 büyüklüğündeki ana şok ve ardından gelen artçı sarsıntılar, Marmara bölgesindeki jeolojik gerilimin yeniden tartışılmasına yol açtı. Türkiye’nin önde gelen yer bilimcilerinden Prof. Dr. Celal Şengör, gazeteci Candaş Tolga Işık’a verdiği demeçte, “6,2’nin ardından daha küçük artçılar gelmesi beklenen bir durum. Ancak bu titreşim dalgası, beklenen büyük depremin öncüsü olma potansiyeline sahip” uyarısında bulundu.
Ana şokun ardından bir saat içinde 7 artçı depremin daha kaydedildiği silsilede, büyüklükler 5,9’dan 3,4’e kadar geriledi. Şengör, “Bunlar sıradan artçılar; ancak 6,2’den büyük sarsıntılar olursa, bu kümülatif aktivite gerçek bir kırılma öncesi haberci sayılabilir. Ne var ki, öncü sarsıntının zamanlamasını –on dakika sonra mı, on yıl sonra mı olacak– asla kesinleştiremeyiz” dedi.
Öncü Deprem Kavramı ve Marmara Hattı
Öncü deprem, ana kırılma öncesindeki küçük ve orta büyüklükteki sarsıntılar dizisi olarak tanımlanıyor. Celal Şengör’e göre, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın batı ucu ve Marmara Denizi içindeki kollar, yüzyıllık gerilim birikiminin kontrolsüz boşalma riski taşıyor. “1900’lerin başından beri yıkıcı depremler bu hatta değişerek ilerledi. Silivri’deki 6,2, İstanbul’un zayıf topraklarında ana kırılma için hazırlayıcı bir gerilim boşalması niteliğinde olabilir” yorumunu yaptı.
Beklenen “Büyük Deprem” Senaryosu
Geçmişte 1509’da “Küçük Kıyamet” olarak anılan 7,2 büyüklüğündeki İstanbul depremi ile 1999 Gölcük 7,4 büyüklüğündeki Marmara sarsıntısı, bölgedeki yıkım potansiyelini ortaya koymuştu. Şengör, “Marmara Denizi’nin batı kesiminde son 120 yılda enerji birikimi yüksek. Silivri ve Tekirdağ açıklarında titreşimler, bu enerjinin boşalmasına işaret ediyor. Büyük bir deprem beklenen büyüklük 7 ila 7,5 arasında” öngörüsünde bulunuyor.
Artçı Dalga İzleme ve Risk Yönetimi
Uzmanlar, ana şok sonrası 72 saate yayılan artçıları dikkatle izliyor. Bu süreçte 3–4 aralığında onlarca küçük sarsıntı bekleniyor. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ile Kandilli Rasathanesi, tüm ilçelerdeki ivmeölçer ve sismograf ağlarını aktif kıldı. Halk Cankurtaran Uygulaması aracılığıyla deprem bildirimleri anlık olarak paylaşılıyor. Yetkililer, “Artçı sarsıntılar yaralanma, panik ve ikinci derecede yapı hasarı riski taşıyor; acil toplanma alanlarına yönelinmesi hayati önem taşıyor” uyarısını yaptı.
Kentsel Dayanıklılık ve Hazırlık
Prof. Şengör’ün çağrısına paralel olarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar Müdürlüğü ve Çevre Şehircilik Bakanlığı, kentsel dönüşüm projelerini hızlandırıyor. Özellikle 1940 öncesi yapılar, zemin iyileştirme çalışmaları ve güçlendirme programları kapsamında öncelendirildi. DSP’de, binaların deprem dayanıklılık raporu alınmadan satış yapılamaması, eğitim kurumlarında düzenli tahliye tatbikatları yapılması; metrolarda, köprü ve viyadüklerde periyodik kontrol ve zorunlu tatbikat düzenlemeleri kararlaştırıldı.
Halkın Alabileceği Önlemler
Bilim insanları ve yetkililer, vatandaşlara basit ama etkili önlemler öneriyor:
-
Acil durum çantası: İlk yardım malzemeleri, su, yiyecek, el feneri, pil ve önemli evrak fotokopilerini barındırmalı.
-
İç mekân güvenliği: Dolap üstleri sabitlenmeli, ağır eşyalar yere indirilmeli, pencere kenarı ve tavan aydınlatmalarına takılmamalı.
-
Aile iletişim planı: Toplanma alanları önceden belirlenmeli, SMS ve sosyal medya yerine kısa mesaj ve internet tabanlı uygulamalar tercih edilmeli.
-
Toplanma alanları: Okullar, cami avluları, kamu bahçeleri gibi açık alanlarda acil toplanma noktaları netleştirilmeli.
Uzun Vadeli İzleme ve Bilimsel Araştırmalar
Kandilli Rasathanesi Müdürü, bölgedeki jeodinamik hareketleri uydu verileriyle izlemek üzere yeni radar sistemleri kurma planını duyurdu. TÜBİTAK destekli bir proje kapsamında deniz tabanında oşinografik sensörler yerleştirilecek, GPS ölçerlerle deniz seviyesi ve karadaki deformasyon anbean kaydedilecek. Şengör, “Bu veri zenginliği, fay hattındaki her milimetrelik kaymayı ölçerek erken uyarı kapasitesini artıracak” diyor.
İstanbul’da art arda yaşanan depremler ve Şengör’ün “öncü olabilir” uyarısı, kentin jeolojik olarak risk haritasında alarm seviyesini yükseğe çekti. Uzmanlar, “Her deprem bir hatırlatma: Hazırlıklı olmayan toplum, doğanın gücü karşısında savunmasız kalır” mesajını yineliyor.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.