Mattia Ahmet Minguzzi’nin annesi Yasemin, Bakırköy’de adalet arıyor: “Çocuk katiller korunuyor, yasa değişmeli!” 6 aydır oturma eylemi sürüyor, tehditler alıyor

İstanbul’un Kadıköy ilçesinde, 24 Ocak 2025’te henüz 14 yaşında olan Mattia Ahmet Minguzzi’nin bıçaklanarak öldürülmesi, Türkiye’de büyük yankı uyandırmıştı. İtalyan şef Andrea Minguzzi ve Türk çellist Yasemin Akıncılar Minguzzi’nin oğlu Mattia, Hasanpaşa’daki salı pazarında kaykay malzemesi almak için arkadaşlarıyla dolaşırken, 15 yaşındaki B.B. tarafından beş kez bıçaklanmış, 16 yaşındaki U.B. ise yere düşen genci tekmelemişti. Ağır yaralanan Mattia, hastanede 17 gün süren yaşam mücadelesini 9 Şubat’ta kaybetmişti. Olayın ardından hazırlanan iddianamede, her iki şüpheli hakkında “çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan 18’er yıldan 24’er yıla kadar hapis cezası talep edildi. Ancak Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 31. maddesi gereği, 18 yaşından küçük sanıklar “çocuk” olarak kabul edildiği için cezaları indirimli uygulanıyor. Bu durum, Mattia’nın annesi Yasemin Akıncılar Minguzzi’nin adalet arayışını daha da zorlaştırıyor.

Yasemin Minguzzi, oğlunun cinayetinin ardından Bakırköy Cumhuriyet Meydanı’nda aylardır oturma eylemi yaparak adalet talebini sürdürüyor. 21 Temmuz 2025’te basın mensuplarına konuşan Minguzzi, “Altı ay önce yine bu meydandaydım. Bağıra bağıra ‘Ben bir şeytan değil, bir melek dünyaya getirdim’ dedim. Ama hiçbir yeni karar çıkmıyor,” diyerek hayal kırıklığını dile getirdi. Katillerin “suça sürüklenen çocuk” (SSÇ) olarak tanımlanmasına isyan eden anne, “SSÇ ne demek? Dilenen çocuk mu? Bunu anlamıyorum, idrak edemiyorum,” sözleriyle mevcut yasaların yetersizliğini eleştirdi. Minguzzi, sanıkların duruşmalara SEGBİS üzerinden katıldığını, kendi can güvenliklerini gerekçe göstererek mahkeme salonuna gelmediklerini, ancak kendisinin her duruşmaya katıldığını vurguladı. “Benim oğlum hastalıktan ölmedi, katledildi. Nerede bunun annesi babası?” diyerek acısını ve öfkesini ifade etti.

Yasemin Minguzzi, her gün ölüm tehditleri aldığını, buna rağmen korkmadığını belirtti: “Benim canımdan can gitmiş. Hala çocuklar öldürülüyor, neden yasa değişmiyor?” Altı ay boyunca adalet için mücadele ettiğini, ancak davanın hâlâ sonuçlanmadığını söyleyen Minguzzi, kamuoyuna seslenerek destek istedi: “Adliyede çok az kişi görüyorum. Sosyal medyada herkes yanımda olduğunu söylüyor, ama adliyede kimse yok. Ben sizin çocuklarınız için mücadele ediyorum. Lütfen ayağa kalkın, Türk halkı bunu yapar, ben size güveniyorum.” Minguzzi, çocuk sanıkların yetişkin gibi yargılanması için yasa değişikliği talep ederken, “İki dudağınızın arasında bir yasa değişikliği, neden altı ayda çıkmadı?” diyerek yetkililere sitem etti.

Türk Ceza Kanunu’nun 31. maddesine göre, 15-18 yaş arasındaki çocuklar için müebbet hapis cezası 12-15 yıla, diğer suçlarda ise cezalar belirli oranlarda indiriliyor. Şüphelilerin koşullu salıverilme ile 9-10 yıl içinde serbest kalabileceği belirtiliyor. Hukukçular, mevcut yasalar kapsamında çocuk indiriminin zorunlu olduğunu, Anayasa Mahkemesi veya Meclis tarafından yasa değişikliği yapılmadan çocuk sanıkların yetişkin gibi yargılanmasının mümkün olmadığını vurguluyor. Mattia’nın davası, 2 Ekim’e ertelenirken, aile ve kamuoyu, sanıkların en ağır cezayı almasını ve benzer olaylara caydırıcı bir emsal oluşturulmasını talep ediyor. Yasemin Minguzzi’nin adalet arayışı, çocuk suçlulara yönelik cezai yaptırımların yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Toplumda artan çocuk suçları endişesi, yasa değişikliği tartışmalarını alevlendiriyor.