Antalya'da Denizden 1 Tona Yakın Atık Çıkarıldı

Antalya Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde gerçekleştirilen önemli bir çevre etkinliğiyle, kentin kıyı şeridindeki deniz dibi, gönüllü dalgıçlar tarafından temizlendi. "Deniz Dibi Temizliği" projesi kapsamında düzenlenen dalışlar, şehrin dört farklı noktasında yoğunlaştı. İlk üç bölge Ekdağ Plajı önü, Konyaaltı Belediyesi karşısı ve Boğaçayı Halk Plajı çevresi olarak belirlenirken, projenin son durağı turizmin kalbi Kaleiçi Yat Limanı oldu. Bu anlamlı çalışmaya, 35 gönüllü dalgıcın yanı sıra deniz polisi ekipleri de destek vererek çevre duyarlılığının önemini bir kez daha vurguladı.

Suyun altındaki kirliliğin boyutlarını gözler önüne seren dalışlarda, gönüllüler şaşırtıcı derecede çeşitli ve bol miktarda atıkla karşılaştı. Deniz dibinden çıkarılanlar arasında günlük hayatta karşımıza çıkan sıradan çöplerin yanı sıra, pes dedirten cinsten eşyalar da bulunuyordu. Lastikler, pet şişeler, cam şişeler gibi sık rastlanan atıkların yanı sıra, kullanılmış fenerler, klozetler ve hatta bir projeksiyon cihazı ile lavabo gibi büyük ve beklenmedik objeler de denizden çıkarıldı. Dalış sırasında bulunan ve yürekleri burkan bir diğer parça ise Türk bayrağı oldu; bayrak da titizlikle deniz dibinden alınarak karaya taşındı.

Etkinliğe katılan Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Lokman Atasoy, su altı dünyasının korunmasının, suyun üstü kadar kritik öneme sahip olduğunun altını çizdi. Atasoy, "Suyun üzeri masmavi ve tertemiz görünüyor olabilir, ancak altına indiğimizde ne yazık ki binlerce atıkla yüzleşiyoruz. Lastiklerden pet şişelere, cam şişelerden fenerlere, hatta klozet ve lavaboya kadar çok çeşitli çöp çıktı karşımıza. Bu tablo, deniz ekosisteminin ne kadar büyük bir tehdit altında olduğunu gösteriyor," şeklinde konuştu. Antalya'nın sahip olduğu 640 kilometrelik uzun kıyı şeridinin deniz sporları, balıkçılık, ulaşım ve rekreasyon gibi pek çok faaliyet açısından büyük bir potansiyel barındırdığını belirten Atasoy, şehrin turizminin büyük ölçüde temiz denizlere dayandığını vurguladı. Bu nedenle denizlerin temiz tutulmasının sadece çevresel bir sorumluluk değil, aynı zamanda kentin ekonomik geleceği açısından da stratejik bir önem taşıdığını dile getirdi.

Denizlerdeki atıkların büyük çoğunluğunun bilinçsizce ya da kazara denize bırakıldığını, ancak bunun sonuçlarının çevre ve deniz yaşamı üzerinde yıkıcı etkileri olduğunu belirten Lokman Atasoy, özellikle tek kullanımlık plastiklerin denizler için devasa bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekti. Atasoy, birçok gelişmiş ülkenin bu tür plastiklere karşı yasaklar ve kısıtlamalar getirdiğini hatırlatarak, Türkiye'de de bu konuda daha sıkı kurallar koyulması ve mevcut yaptırımların artırılması gerektiğini savundu. Proje kapsamında bugüne kadar gerçekleştirilen dört dalışın toplamında deniz dibinden yaklaşık 1 tona yakın atık çıkarıldığı bilgisini paylaşan Atasoy, bu çabaların temel amacının kamuoyunu denizlerin karşı karşıya olduğu kirlilik tehlikesi hakkında bilinçlendirmek ve toplumda denizlerin değerini anlama ve koruma bilincini yaygınlaştırmak olduğunu söyledi. Toplanan 1 tonluk atık, denizlerimizin ne kadar acil bir yardıma ihtiyacı olduğunun somut bir göstergesi niteliğinde. Bu tür etkinliklerin sadece temizlik yapmakla kalmayıp, aynı zamanda toplumsal farkındalığı artırmada kilit rol oynadığı bir kez daha gözler önüne serildi. Denizlerimizi gelecek nesillere temiz bir şekilde bırakmak hepimizin ortak sorumluluğu.