Türkiye'nin ilk İklim Kanunu ile ilgili yasa teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye devam ediyor. 20 maddelik teklifin ilk 4 maddesi Meclis'ten geçti ve bu gelişme, hem çevre politikaları hem de sürdürülebilir kalkınma hedefleri açısından büyük önem taşıyor. AK Parti tarafından hazırlanan ve Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefi ile uyumlu olan kanun, iklim değişikliğiyle mücadelede yeni bir dönemin habercisi.

Kabul edilen ilk dört madde neleri kapsıyor?

Kabul edilen düzenlemeler; sera gazı emisyonlarının azaltımı, iklim değişikliğine uyum çalışmaları ve bu çalışmaların yasal, kurumsal ve uygulama boyutlarını kapsayan bir çerçeve sunuyor. Aynı zamanda bu hedeflerin planlanması, uygulanması ve denetlenmesine dair sorumlulukları da tanımlıyor. İşte detayları:

Yeşil büyüme ve net sıfır vizyonu: Kanunun temelinde çevreyi korurken ekonomik kalkınmayı sürdürebilecek, doğayla uyumlu bir büyüme yaklaşımı yer alıyor.

Temel ilkeler: Eşitlik, iklim adaleti, sürdürülebilirlik, katılımcılık ve şeffaflık gibi ilkeler kanunun omurgasını oluşturuyor.

Kurumsal yapı: İklim Değişikliği Başkanlığı, sera gazı azaltımı ve uyum faaliyetlerinin izlenmesinden, kurumlar arası koordinasyonu sağlamaya kadar geniş yetkilerle donatılıyor.

Veri paylaşımı ve sorumluluklar: Kamu kurumları ile özel sektör, iklim politikalarına ilişkin alınan karar ve uygulamalara uymakla yükümlü kılınıyor. Başkanlık, gerekli veri ve belgeleri talep etme hakkına sahip olacak.

Ayrıca kanun teklifinde; emisyon ticaret sistemi (ETS), gönüllü karbon piyasaları, adil geçiş, iklim adaleti ve gömülü sera gazı emisyonları gibi kavramlar da tanımlanarak, Türkiye’nin karbon yönetimi altyapısı oluşturuluyor.

İklim Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle birlikte, kamu kurumlarının yanı sıra gerçek ve tüzel kişiler de iklimle ilgili alınan tedbirlere uymakla yükümlü olacak. Kanunun geri kalan maddelerinin görüşülmesine 15 Nisan haftasında devam edilecek. Tamamının yasalaşması, Türkiye’nin uluslararası taahhütleri ve çevresel geleceği açısından kritik bir aşama olacak.