51 yaşındaki Nilüfer Yalçın, 2006’da evlendiği C.Ç. ile mal paylaşımı ve tazminat taleplerini içeren boşanma davasını 2014’te sonuçlandırdı. Ancak 2007’de eski eş adına “akıl sağlığı yerinde değildir” raporu düzenlenmesi üzerine, hak alacağı davalarındaki tüm ilerleme durdu. Yalçın, yıllar süren hukuk mücadelesinde yaklaşık 400 duruşma yaptı, ancak “kısıtlı” kabul edilen eski eşine karşı sonuç alamadı.

2018’de İstanbul Adli Tıp Kurumu, Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi raporunu değerlendirip C.Ç.’nin ruh sağlığının yerinde olduğunu bildirdi. Yine de yerel mahkeme, raporlar arasında tutarsızlık olduğu gerekçesiyle dosyayı askıya aldı. Bunun üzerine Yalçın’ın avukatı, istinaf mahkemesine itiraz etti.

2025 başında Bölge Adliye Mahkemesi, çelişkileri gidermek amacıyla raporların yeniden düzenlenmesine hükmetti. İstanbul Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesi, ikinci kez yaptığı muayene ve incelemede “C.Ç.’nin doğuştan akıl sağlığı sorunu bulunmadığı” sonucuna vardı. Bu karar, istinaf tarafından da onaylanarak kesinleşince, eski eşin “kısıtlı” statüsü kaldırıldı.

Yalçın, kararı “buruk mutluluk” olarak nitelendiriyor:

“Onun yeniden evlenmesi, araba kullanması hep kandırmaca olduğunu gösterdi. 19 yıldır hakkımı alamadım; vekalet ücretleri, hacizler, borçlar… O mevkide rahat yaşarken ben duruşma maratonunda tükendim.”

Evlilik birliği 1999’da kurulan çiftin oğlu, 2001 doğumlu. Baba evden ayrıldığında çocuk 4 yaşındaydı. Yalçın, “Oğlum bile ‘Anne yine mi adliyeye gidiyorsun’ diyor. 100 milyon lirayı aşkın alacağım var; petrollerden, tazminatlardan… Hepsi havada kaldı” diyerek yılların yükünü aktardı.

Avukat Musa Baş, süreci şöyle özetledi:

“2007’de kısıtlı raporu aldırılmış. 2014’te boşandık, mal paylaşımı sürüyor. 2018 ve 2025’teki adli tıp raporları akıl sağlığının yerinde olduğunu gösterdi. Mahkeme önce reddetti, istinaf bozararak yeniden inceleme kararı verdi. Şimdi mal rejimi davası kaldığı yerden ilerleyecek.”

Mal paylaşımı ve tazminat davalarının yeniden başlamasıyla Yalçın, 19 yıllık hak arama sürecinde ilk defa güçlü bir dayanağa kavuştu. Önümüzdeki duruşmalarda, kesinleşen akıl sağlığı raporunun mülkiyet ve tazminat haklarının tahsilinde belirleyici olacağı belirtiliyor.