Amanoslar’da Geçici Doğa Harikası: “Akıntının Deresi” Şelalesi İlgi Odağı
Türkiye’nin güneydoğusunda, uzun yıllar terör bölgesi olarak anılan Amanos Dağları, son dönemde barış ve doğa turizminin yükselen yıldızı haline geldi. Özellikle Osmaniye il sınırları içindeki Zorkun Yaylası yakınlarında kar sularının erimesiyle birkaç ay boyunca coşkuya dönüşen “Akıntının Deresi Şelalesi”, doğa tutkunlarının yeni gözdesi oldu
Şelalenin kaynağını, kış boyunca dağ zirvelerinde biriken kar sularının ilkbaharda eriyerek oluşturduğu küçük dereler oluşturuyor. Yaklaşık 15 metre yükseklikten çam ormanı dokusuna doğru düşen su; gün içinde değişken debisiyle saniyeler içinde görsel bir şölene dönüşüyor. Bölgeye 4 kilometrelik toprak bir yol üzerinden ulaşmak mümkün. Arazi araçları veya altı yüksek SUV tipi araçlarla yapılacak 15–20 dakikalık bir patika yürüyüşü, ziyaretçileri çam kokuları arasında bu kısa ömürlü şelaleye götürüyor.
Osmaniye Dağ ve Doğa Sporları Kulübü (ODAK) Başkanı Muhammet Doğan, “Akıntının Deresi, Zorkun ile Cebel Yaylası arasında saklı bir güzellik. Karlar eriyince canlanıyor, fakat yaz ortasında tamamen kuruyor” diyor Doğan, şelalenin birkaç ay görülebildiğini; bu süre içinde fotoğrafçıların, kampçıların, hatta drone meraklılarının bölgeyi doldurduğunu belirtiyor. Kulüp, her hafta doğa yürüyüşleri ve tanıtım etkinlikleri düzenleyerek Amanoslar’ın turizm potansiyelini artırmayı hedefliyor.
Türkiye Kültür Portalı’na göre Zorkun Yaylası, 1.650 metre rakımıyla Çukurova Bölgesi’nin en büyük yaylalarından biri. Yazın nüfusu 80 bine kadar çıkabilen yaylada, kamp alanları, sosyal tesisler, seyyar sağlık ocağı ve jandarma karakolu bulunuyor . Ancak “Akıntının Deresi Şelalesi” gibi geçici su kaynakları, yaylanın turistik cazibesini katlıyor.
Amanoslar’ın “terörden arındırılmış güvenli bölge” haline gelişi de bu doğa harikalarının önünü açtı. Yetkililerin bölgeye huzur getirmesinin ardından, hem yerli hem yabancı turist sayısında artış gözleniyor. Muhammet Doğan, “Eskiden bölgeye gitmek cesaret isterdi; şimdi aileler, gençler rahatça geziyor. Akıntının Deresi Şelalesi de buranın markalarından biri olacak” diyor.
Turizm uzmanları, Amanoslar’daki bu tür keşiflerin sürdürülebilir ekoturizm modeli için bir fırsat sunduğunu vurguluyor. “Geçici şelaleler, ziyaretçi yoğunluğunu mevsime yaymak yerine erken döneme çekiyor; bu da bölge ekonomisine can suyu oluyor” yorumları yapılıyor. Yerel belediye, patika işaretlemeleri, bilgilendirici panolar ve güvenlik önlemleri üzerinde çalışıyor.
“Akıntının Deresi Şelalesi” yalnızca bir doğa olayı değil, bölgenin yeniden doğuşunun simgesi haline geldi. Karların eridiği her ilkbahar, birkaç ay sürecek bir görsel şölen ve ekonomik canlanma kapısı aralanıyor. Doğa tutkunları, “Gizli cennet” diye nitelendirdikleri bu şelaleyi mutlaka ilkbaharda ziyaret etmeyi planlıyor. Amanoslar, tarihinin kabuğunu kırıp, yeşil ve huzur arayan herkesi bekliyor.